Yargıtay’ın Can Atalay kararı, yargı camiasında tartışmalara neden oldu: Daire suç işlemiş olmuyor mu?
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki ihlal kararını tanımaması ve ihlal yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, yargı camiasını da karıştırdı.
Yargıtay’da, 3. Ceza Dairesi’nin AYM’ye karşı kurduğu hükümlere tepki gösteriliyor. Yargıtay içinde söz konusu kararı destekleyen üye sayısının 40-50 bandında olduğu değerlendiriliyor. Çoğunluğun ise dairenin kararını eleştirdiği vurgulanarak “Sessiz çoğunluk ‘Karar doğru değil’ diyor. Kararın doğru olmadığı görüşünde hemfikirler” değerlendirmesi yapılıyor.
Öte yandan, bireysel başvurunun getirildiği 2010’da, düzenlemenin AYM’yi “süper temyiz” haline getirebileceği konusunda hukukçuların iktidarı uyardığı, iktidarın ise bu uyarılara kulak asmadığı aktarılıyor. Bu nedenle halihazırda yaşanan kriz için “Bu, iktidarın tercihinin doğal sonucu” yorumları yapılıyor.
‘SONUNA KADAR HAKLI’
AYM’nin geçmişteki bazı kararlarının Yargıtay’da ya da Danıştay’da eleştirildiği durumların yaşandığı anımsatılsa da yaşanan krizde AYM’nin tamamen haklı olduğu vurgulanıyor. AYM’nin, Atalay kararında anayasanın 14. maddesinde netlik olmadığını belirterek maddenin içinin doldurulmasının TBMM’nin görevi olduğuna işaret ettiği, bu konuda adım atmanın zor olmadığı görüşünü belirten Yargıtay kaynakları, “AYM, bu konuda sonuna kadar haklı” değerlendirmesi yapıyor. Anayasa göre AYM’nin kararlarının herkesi bağladığına dikkat çeken kaynaklar, “Diyelim ki AYM yetkisini aştı. Bunu tespit edip ‘Suç işledin’ diyen 3. Ceza Dairesi, ‘AYM kararları herkesi bağlar’ hükmünü ihlal etmiş, suç işlemiş olmuyor mu” sorusunu yöneltiyor.
‘BAĞIMSIZ VERİLEMEZ’
Ayrıca Yargıtay içerisinde, kararda imzası bulunan 3. Ceza Dairesi’nin üyelerine de işaret ediliyor. Heyetin, normalde kararda imzası bulunan üyelerden oluşmadığı aktarılırken “Kararı veren özel bir heyet” vurgusu yapılıyor. Yargıtay kaynakları, “Siyasi yönünü Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı. Böyle bir karar siyasetten habersiz verilebilir mi? Verilemez. Anayasa değişikliği için böyle bahanelere gerek yok” sözleriyle tartışmanın “yeni anayasa” tartışmaları bağlamında da değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Kararın yerel mahkemeden Yargıtay’a gelmesi de eleştirilerek “Buraya getiren gerekçe ne?” değerlendirmesi yapılıyor.