Lezzetini Karacadağ’ın havası ve Dicle Nehri’nin suyundan alan, güvercin gübresiyle üretilen, iriliğiyle ünlü Diyarbakır karpuzu hem örtü altında hem de geleneksel yöntemlerle yetiştiriliyor.
Bölgede 2008 yılından bu yana örtü altı yöntemiyle ve damla sulamayla yetiştiriciliği yapılan karpuzda erken hasat dönemi başladı.
Kentte 40 dereceyi aşan sıcaklıkta, işçilerin zorlu mesaisiyle toplanan meyveler, Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor.
Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, merkez ve ilçelere bağlı kırsal mahallelerde yaklaşık 22 bin dekar alanda ekimi yapılan karpuzda, bu yıl 100 bin tonun üzerinde rekolte bekleniyor.
“VERİMDEN MEMNUNUZ”
Hasatla sevkiyatların da başladığını dile getiren Atik, “Burada 30’un üzerinde tır bulunuyor ve bu tırlar Türkiye’nin her yerine gidecek. İstanbul, Trabzon, Mersin, Adana, Bingöl, yani Türkiye’nin her yerine karpuz gönderiyoruz.” dedi.
“Dekar başına 10 tona yakın rekoltemiz var. Verimden memnunuz. Büyük emek var, karpuzu çocuk gibi büyütüyoruz. Diyarbakır karpuzunun tadı ve aroması Karacadağ bölgesinden gelir. Karacadağ bölgesi geceleri serin, gündüzleri sıcaktır. Bundan dolayı ayrı bir tadı var. Türkiye’nin her yerinden karpuz getirin, bu tadı ve aromayı bulamazsınız. Bundan dolayı Diyarbakır, karpuzuyla anılır.”
Çınar ilçesine bağlı Çakırkaya Mahallesi’nde çiftçilik yapan Haşim Öztek de 500 dekar alanda karpuz ürettiğini anlattı.
Türkiye’nin en güzel karpuzlarından birini yetiştirdiklerini ifade eden Öztek, günde 80’e yakın işçinin toplama ve yüklemede çalıştığını, sıcak havadan dolayı ilk hasadı 10 gün içerisinde bitirmek istediklerini aktardı.
