Türkiye’nin sağlam adımlarla attığı ekonomi hamleleri hem içeride hem de dışarıda güven vermeye devam ediyor.Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltti, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkardı.
Fitch’in açıklamasında notun yükselmesine sebep olarak Haziran 2023’ten beri uygulanan politika değişikliklerinin dayanıklılığı ve etkinliği gösterildi.
Söz konusu gelişmeye ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da değerlendirmelerde bulundu.
Habertürk TV’de canlı yayına katılan Yılmaz, söz konusu artırımların devamının geleceğini belirtti.
Değerlendirmesinde, Fitch’in verdiği kararın aslında Türkiye’nin hak etmediği bir konumda olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirten Yılmaz, “Hem not arttı hem de görünümü pozitife dönmüş oldu. Bunun arkası da gelecektir diye düşünüyorum. Hem diğer derecelendirme kuruluşları hem de Fitch’in gelecekte yapacağı değerlendirmelerde giderek daha yükselecektir diye düşünüyorum.” dedi.
Bu kararın alınmasında son dönemlerde orta vadeli programın devreye girmesinin etkili olduğunu da aktaran Cevdet Yılmaz, “Mayıs seçimlerinden sonra siyasi istikrarın, güven ortamının pekişmesi, ortaya konan politikaların sonuçlarının görülmeye başlanması; diğer taraftan da yerel seçimlerden sonra işte ‘politika değişecek, şu olacak, bu olacak’ gibi spekülasyonların aslında bir zemine sahip olmadığının görülmesi bütün bunlar bu not artırımını etkiledi diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Fitch’in kararının doğru yönde verilmiş bir karar olduğunun altını çizen Yılmaz, önümüzdeki dönemlerde de benzer şekilde artırımların görüleceğini söyledi.
Cari açıkta çok ciddi bir düşüş olduğunu ve bunun riski düşürdüğünü söyleyen Yılmaz, cari açığın geçen yıldan bu yana 60 milyar dolar civarından 45 milyar dolara kadar gerilediğini kaydetti.
Ocak ve şubat ayları ile birlikte 32-33 milyar dolarlara kadar düşen bir cari açık görüleceğini de sözlerine ekleyen Cevdet Yılmaz, “Biz orta vadeli programda 6.4 olacak dedik. Milli gelire oranla. Gerçekleşme bundan da daha iyi oldu. 5.2 oldu. Depremin etkisini çıkardığınız zaman, deprem harcamaları hariç diye baktığınızda 1.6’lara kadar düştüğünü görüyoruz bütçe açığının milli gelire oranını. Rezervler arttı bu aynı dönemde. Diğer taraftan KKM çok ciddi anlamda eridi.” dedi.
Bütün risk göstergelerinde olumlu yönde seyreden rakamların kredi derecelendirme kuruluşlarını etkilediğini ifade eden Cevdet Yılmaz, bundan sonra da Orta Vadeli Program’ı kararlılıkla hayata geçirmeye, yatırım ortamını iyileştirmeye devam edeceklerini ve bunun sonucunda da söz konusu notların da belli bir süre zarfı içerisinde çok farklı bir noktaya geleceğine inandığını söyledi.